Zootekni hangi puan türü ?

Bercis

Global Mod
Global Mod
Bir Hayalin Ardındaki Soru: “Zootekni Hangi Puan Türü?”

Merhaba forumdaşlar,

Bu akşam sizlerle, bir sınav sorusundan doğan ama çok daha fazlasına dönüşen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki bazılarınız “Zootekni hangi puan türüyle alıyor?” diye sadece bir bilgi arıyor. Ama ben size bu sorunun bir öğrencinin hayatında nasıl bir yolculuğa dönüştüğünü anlatmak istiyorum. Çünkü bazen bir tercih, sadece bir bölüm seçmek değildir; bir insanın kendini keşfetmesidir.

Bir Sonbahar Akşamı: Eren’in Kararsızlığı

Eren, üniversite sınavına hazırlanan binlerce gençten biriydi. Gözlerinde yorgunluk, kalbinde belirsizlik vardı.

Test kitaplarının arasında sıkışmış, her sayfada geleceğini arıyordu.

Babası sürekli diyordu:

— “Oğlum, mühendislik oku. Geleceği garanti altına alırsın.”

Ama Eren’in iç sesi başka bir şey söylüyordu.

Çocukluğundan beri hayvanlarla arasında görünmez bir bağ vardı. Köydeki buzağıların doğumuna yardım ederken, kuşların sesini dinlerken, bir yaşamın ritmini hissederdi.

Bir gün internette gezerken bir başlık gördü:

> “Zootekni Nedir? Hangi Puan Türüyle Alınır?”

Eren tıkladı.

Yazıyı okumaya başladığında bir şeyler kıpırdadı içinde.

“Hayvan ıslahı, beslenmesi ve üretimi üzerine bilim dalı.”

O an, kalbinden geçen o çocukluk hissi geri geldi.

Ama işte mesele şuydu:

“Zootekni hangi puan türüyle alıyor?”

Cevap kısaydı: Sayısal (SAY) puan türü.

Ama Eren için bu sadece bir bilgi değildi. Bu, hayatına yön verecek bir kararın kapısıydı.

Bir Sohbet: Farklı Zihinlerin Aynı Sorusu

Bir akşam, deneme sınavından sonra Eren, kütüphanede yakın arkadaşlarıyla buluştu.

Masada üç kişi vardı:

Eren — duygusal ama yönünü arayan,

Selim — çözüm odaklı, stratejik düşünen biri,

Elif — empatik, insan ilişkilerinde derin düşünen bir ruh.

Selim hemen konuya girdi:

— “Eren, zootekni diyorsun ama emin misin? İş imkânlarına baktın mı? Geleceğini planlaman lazım.”

Elif araya girdi:

— “Ama Selim, bazen plan değil, his yön verir. Eren hayvanları seviyor. Belki de o sevgi, onun başarısının temeli olur.”

Eren gülümsedi.

— “Ben sadece bir bölüm değil, bir yaşam biçimi seçmek istiyorum. Belki zootekniyle doğaya, canlılara, toprağa dokunurum.”

Selim başını salladı.

— “Stratejik düşün Eren. Bu iş sayısal puanla alıyor, fen tabanlı bir alan. Çalışma disiplini ister.”

Elif ise içten bir ses tonuyla dedi ki:

— “Ama kalbinde varsa, formül bulmak kolay olur. Sayısal puanı alırsın. Çünkü bu işin merkezinde sen varsın.”

Bir Yol Ayrımı: Kalp mi, Mantık mı?

O gece Eren eve döndüğünde penceresinden gökyüzüne baktı.

Yıldızlar sessizdi ama her biri sanki birer cevap gibiydi.

“Sayısal puan türü…” diye düşündü.

Bu sadece bir kategori, bir sayıydı ama arkasında bir hayat vardı.

Ertesi gün dershaneye gittiğinde matematik hocasıyla konuştu:

— “Hocam, ben zootekni okumak istiyorum. Ama sayısal puanım yeter mi bilmiyorum.”

Hoca gülümsedi:

— “Yeter, eğer hedefin buysa. Çünkü bir hedefi olan öğrenci, sayılardan güçlüdür.”

Eren o günden sonra farklı çalışmaya başladı.

Artık formüller, ezberler değil; her problem onun için bir adım olmuştu.

Her doğru cevapta, bir hayalin biraz daha yaklaştığını hissediyordu.

Elif’in Gözünden: Bir Kalbin Bilimle Buluşması

Aylar geçti. TYT ve AYT sınavları yaklaştı.

Eren ile Elif arasında güzel bir dostluk doğmuştu.

Elif bazen onun notlarına bakıyor, motive edici notlar bırakıyordu:

> “Her soru, bir yaşamı anlamanın başka bir yolu.”

Eren gülümsüyordu.

Çünkü Elif’in cümleleri, zootekniye olan ilgisini daha da derinleştiriyordu.

O artık sadece hayvan beslemeyi değil, doğanın dengesini bilimle anlamayı istiyordu.

Sınav günü geldiğinde Eren’in kalbi yerinden çıkacak gibiydi.

Matematikteki her denklem, fen bilgisindeki her kural, onun için sadece bilgi değil; birer umuttu.

Sonuçlar ve Bir Mektup

Sınav sonuçları açıklandığında Eren’in elleri titriyordu.

Ekranda yazan puanı gördü:

> “Sayısal: 418.73”

> O an gözleri doldu.

> Hedefi tutturmuştu.

Ertesi hafta Elif’e bir mektup yazdı:

> “Elif, zootekni bölümüne yerleştim.

> Biliyor musun, bu sadece bir tercih değil, bir inançtı.

> Artık biliyorum; sayısal puan bir sayıdan ibaret değil, bir hayalin ölçüsü.”

Elif mektubu okuduğunda ağladı.

Çünkü o da biliyordu; bir insan kendi yolunu bulduğunda, dünyayı değiştirecek kadar güçlenirdi.

Bir Forumda Yeniden Buluşmak

Yıllar sonra Eren, bu foruma üye oldu.

Bir gün bir başlık açtı:

> “Zootekni hangi puan türüyle alıyor?”

Ama bu kez soruyu bilgi almak için değil, birine yol göstermek için yazmıştı.

Altına şöyle yazdı:

> “Sayısal puan türüyle alıyor. Ama unutma, asıl önemli olan senin neden istediğin.

> Eğer kalbinde doğaya, canlılara, bilime dair bir sevgi varsa, o puanı almak zor değil.

> Zootekni sadece bir bölüm değil; yaşamı anlamanın en sade yollarından biri.”

Forumda altına yüzlerce yorum geldi.

Bir kullanıcı şöyle yazdı:

> “Eren abi, bu yazını okuduktan sonra karar verdim. Ben de zootekni istiyorum.”

Son Söz: Sayılar Değil, Hayaller Kazanır

Zootekni, teknik olarak sayısal puan türüyle alıyor.

Ama bu hikâyede gördüğünüz gibi, asıl mesele o puanı almak değil; neden almak istediğinizdir.

Eren sayısal sorularla boğuştu, ama her çözümde bir yaşamın anlamını aradı.

Selim stratejisiyle, Elif duygusuyla, Eren inancıyla yürüdü.

Ve belki de bu hikâyenin bize hatırlattığı en önemli şey şu:

Hayaller, formüllerden daha kalıcıdır.

Çünkü bir insan kalbiyle bir yola çıkarsa, o yol onu mutlaka hayaline götürür.

Şimdi siz söyleyin forumdaşlar:

Bir hayalinize ulaşmak için hangi “puan türü”nden geçtiniz?

Belki de hepimizin sınavı aynı değildir ama hepimizin yolu, bir imanın hikâyesidir.